Son dakika haberi: 2024-2025 adli yılı bugün törenlerle başlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Yargıtay Başkanlığında düzenlenen açılış töreninde kürsüden mesajlar verdi. Erdoğan’ın gündeminde yeni anayasadan sosyal medyadaki linç kampanyalarına birçok başlık vardı. Yeni adli yılda devreye alınan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ile hakim ve savcı yardımcılığı uygulamasına da değinen Erdoğan “Türkiye’nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyim. Hep birlikte ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek bir anayasa hazırlayacağız” diye konuştu.
“HUKUKİ ADIMLAR ATILMASI GEREKİYORSA YERİNE GETİRECEĞİZ”
Erdoğan’ın yeni adli yıl başlangıcında yaptığı konuşmadan öne çıkan mesajlar şöyle:
-
İnşallah önümüzdeki dönemde tüm yargı organlarımız milletimizin adalet talebinin karşılanmasına daha rahat yanıt verebilecek. Biz de Anayasamızın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceğiz. Uyumun güçlendirilmesi için atılması gereken hukuki adımlar varsa Meclisimizle birlikte inşallah bunları da yerine getireceğiz.
-
Vazgeçilmez kavramların en başında tartışmasız şekilde ‘adalet’ yer alır. Devletin temel direği, varlık sebebi, meşruiyet kaynağı adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanları barış içinde yaşatmanın yolu da yine adaletten geçer.
- Adalet konusunda şu ince ayrımı da yapmalıyız: Kanun, hukuk ve adalet birbiriyle bağlantılı kavramlar olmakla birlikte aynı manaya gelmez. Hukuk toplumun temel değerlerini koruyan bir kılavuzken adalet ise hukukun doğru tatbikinin ödülüdür. Adalet yalnızca bir kavram değil, toplumun tüm dinamiklerini şekillendiren bir ülküdür.
“BİRİLERİ ISRARLA KÜÇÜMSEMEYE ÇALIŞSA DA MODERN ADALET SARAYLARI ÖNEMLİDİR”
-
Hukuk ve yargı sistemimizi insana hizmet eder hale getirmek için akla gelebilecek her başlıkta çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Toplumda adalete olan güveni artıracak her çaba önemlidir. Birileri ısrarla küçümsemeye çalışsa da modern adalet sarayları önemlidir. Teknolojik yeniliklerden istifade edilmesi önemlidir. Mahkemelerin sayısının artması, adaletin tecellisine katkı yapan çok kritik hamlelerdir. Ama kabul edelim ki bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Aslolan vicdanların sükun, huzur bulmasıdır.
- İnsanı merkeze alan hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir. Yeni teknolojilerin de etkisiyle toplum hızla değişiyor, talep ve istekleri farklılaşıyor. Toplumun özellikle yargı kurumundan beklentileri artmaktadır.
‘HUKUK MESLEKLERİNE GİRİŞ SINAVI’ AÇIKLAMASI
- Vatandaşlarımızın adalet arayışlarında karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak adıyla yeni adımlar atıyoruz. Bu yıl iki yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı. Bu sınavla avukat, savcı, hakim, noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artırılmasını hedefliyoruz. İlk sınavı 29 Eylül günü gerçekleştireceğiz.
HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI UYGULAMASI DA BAŞLIYOR
‘YENİ ANAYASA’ MESAJI: DİĞER SİYASİ PARTİLERİN DE BİZİMLE AYNI HÜSNÜNİYETİ SERGİLEMELERİNİ TEMENNİ EDİYORUZ
-
Türkiye yeni anayasaya hazırdır. Yeni anayasanın önündeki en büyük engel ön yargılardır. Özellikle muhalefet cephesi bir öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. Yeni anayasa konusunda maalesef sağlıklı bir tartışma değil, kemikleşmiş ön kabullerden kaynaklı bir kakafoni duyuyoruz. Yeni anayasa yılında inşallah siyasi partiler arasında diyalog zeminini güçlendirerek bu sıkıntıyı aşacağımızı düşünüyorum.
- Biz yeni anayasaya sadece bir hukuk metni olarak değil, bir toplum sözleşmesi olarak bakıyoruz. Türkiye’nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyim. Hep birlikte ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek bir anayasa hazırlayacağız. Milli iradenin temsilcisi olarak yasama çatısı altında bulunan diğer siyasi partilerin de bizimle aynı hüsnüniyeti sergilemelerini temenni ediyoruz. Sorunlarımızı kavga ederek değil, ancak konuşarak çözebiliriz.
“SOSYAL MEDYADA VERGİ REKORTMENLERİMİZ, SİYASETÇİLERİMİZ HEDEF ALINIYOR”
- Tüm yargımız, hakimlerimiz, savcılarımız hedef tahtasına konuyor. Çoğu zaman hukuk bilgisi ya hiç olmayan ya da sınırlı kişiler tarafından koskoca bir camia örseleniyor. Sosyal medya mecraları organize kötülüğün merkezi haline geldi. Hemen her gün bir kişi ya linç ediliyor ya itibar suikastına uğruyor. Kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iş adamlarımız hedef alınıyor. Kimi zaman siyasetçilerimiz, güvenlik kurumlarımız oluyor. Oysa yanlış olduğu düşünülen bir karar varsa hukuk sistemimizde buna karşı pek çok imkan da var.
- Toplumda adalete, yargıya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmak ülkemize yapılabilecek en büyük kötülük.